31.12. GELMEDEN
İşletmeler açısından dönem sonu işlemlerinin önemi büyük. Nedeni bütün bir yılın dönem içi hesaplarının 31.12. tarihi itibariyle kapanacak olması. Her ne kadar ticari ve ekonomik faaliyetler yıl içerisinde oluşmuş olsa da dönem sonu işlemlerinin gerçekleştirilmesi aşamasında dikkate alınması gereken bazı husus, uyarı ve avantajlar olduğunu hatırlatmak istedik.
Şüpheli hale gelen alacağınız var mı?
Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla, dava veya icra safhasında bulunan alacaklar için karşılık ayrılması yani söz konusu alacakların gider yazılması mümkün.
Ancak bunun için söz konusu karşılığın davanın açıldığı veya icra takibine başlanıldığı yılda ayrılması gerekiyor. Yoksa hakkınızı yitiriyorsunuz.
Muhasebeye iletilmeyen veya alınmayan belge var mı?
Özellikle bu durum KDV açısından önemli idi. 1.1.2019 tarihinden itibaren yapılan düzenleme ile “İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir” hükmü getirildi. Bu düzenleme ile 2019 yılı ait KDV içeren fatura veya diğer belgelerin 2020 yılında da KDV sinin indirim konusu yapılması mümkün. Ancak kurumlar vergisi açısından dönemsellik gereği 2019 yılı gider veya maliyet olabilmesi için düzenlenecek olan belge veya faturaların 2019 tarihini içermesi gerekir. Bu nedenle tedarik veya alım yapılan firmalardan 2019 yılına ait yapılan iş veya teslimler için belgelerin 31.12.2019 tarihine kadar alınmasında fayda var.
Sabit kıymet alacaksanız?
İşletmenize almayı düşündüğünüz demirbaş ve sabit kıymetleri yıl sonuna kadar almanızda fayda var. Yıl sonuna kadar yapacağınız bu tür alımlar sonucunda aktife aldığınız demirbaş ve sabit kıymetler üzerinden yıllık amortisman ayırmak suretiyle verginizi azaltabilirsiniz. Hatta 2019 yılında aldığınız sabit kıymetlere hızlandırılmış amortisman yöntemini uygularsanız daha da avantajlı durum ortaya çıkar.
Demirbaş ve sabit kıymet alımlarına ilişkin kullanılan kredi faizlerinin ilk aktife alındığı yıl için gider yazılmayıp maliyet hesaplarına alınması gerektiğini unutmayalım.
Alacaklarınızı senetli hale getirip reeskonta tabi tutabilirsiniz!
İşletmelerin senede bağlı alacaklarından yıl sonuyla vadeleri arasındaki iskonto tutarlarını giderleştirmeleri mümkün. Ancak bu işlemlerin varsa borç senetleri içinde yapılması zorunlu. Borç senetleri üzerinden hesaplanacak reeskont tutarları gelir yazılmakta. Bu yöntemin avantajlı olabilmesi için alacak senetleri üzerinden hesaplanacak tutarların daha yüksek olması gerekir. Ayrıca söz konusu alacakların senede yani bir vadeye bağlı olması gerekir. Cari hesapta yer alan alacaklar için böyle bir imkan yok. Ancak cari alacaklarınızı senetli hale getirebilirsiniz.
Yabancı paralı hesaplara değerleme yapın!
Yabancı para cinsinden olan varlık ve borçlara Maliye Bakanlığınca ilan edilen (Bakanlıkça kur tespit ve ilan edilmemişse, T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenen döviz alış kurları) ve 31.12. tarihinde geçerli olan döviz alış kurları esas alınarak değerleme yapılmalıdır. Değerleme neticesinde yabancı para cinsinden alacak ve borçların yasal defterlerdeki kayıtlı değerleri ile dönem sonu kurları dikkate alınarak tespit edilen değerleri karşılaştırılır ve kar/zarar hesaplarına yazılmalıdır.
Satılan sabit kıymetleri yenilemeyi düşünüyor musunuz?
Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışı çok yüksek tutarlarda kazancın ve dolayısıyla verginin çıkmasına neden olabilir.
Ancak satılan iktisadi kıymetin yenilenmesine ilişkin bir durum varsa çıkan vergiyi erteleyebilirsiniz. Bunun için satışı yapılan iktisadi kıymetin yenilenmesine ilişkin karar verilmeli ve bu husus ispatlanmalı. Ortaya çıkan kazanç bu durumda üç yıl süreyle vergilenmiyor.
Nakit sermaye artışı yapın!
Şirketlerde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Merkez Bankası ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın yüzde 50’si kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılabiliyor. Bu indirim hakkı nakit sermaye artışı yapıldığı yıl ve takip eden yıllarda da uygulanabiliyor.
Bağış ve yardımları yıl sonuna kadar yapın!
Gerek Vergi Kanunlarında yer alan Başbakanlık veya Bakanlar kurulunca başlatılan yardım kampanyaları, spor kulüplerine sponsorluk, Kızılay, Yeşilay, gıda bankacılığı gibi kurumlara yapılan bağış ve yardımlar, gerekse yapılan bağış ve yardımların dönem kazancından indirimine ilgili Kanunlarında yer verilen Kurumlara 31.12.2019 tarihine kadar yapılan bağış ve yardımları doğrudan 2019 yılı kazancından indirim konusu yapabilirsiniz.
KOBİ’leri birleştirin!
İmalat faaliyetinde bulunan iki veya daha fazla KOBİ’nin birleşmesi sonrası, üretim faaliyetinden elde edilen kurum kazancına uygulanacak kurumlar vergisi oranını yüzde 75’e kadar üç yıl boyunca indirimli uygulama imkanı olacak. (Hazine ve Maliye Bakanlığı henüz usul ve esasları belirlememiştir. Düzenlemeleri takip etmekte fayda var.)
Yatırım teşvik belgesi alın!
Yeni dönemde yatırım planlanıyor ise yıl sonunda yatırıma başlanarak ve yatırım teşvik belgesi alınarak, hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50’sini (imalat sanayiinde %100) ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanabilecek. Teşvik mevzuatını ve sağlanan teşvikleri mutlaka inceleyin. Vergisel açıdan büyük avantajlar olduğunu göreceksiniz.
Geçmiş yıl zararlarını mahsup etmeyi unutmayın!
İşletmeler tarafından her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde gösterilen mali zararların indirim konusu yapılması mümkün. (7143 sayılı kanun gereği matrah artırımında bulunulan yıllar için mali zararın ancak % 50’ si indirim konusu yapılabilecek.)
İndirim konusu yapabilecek geçmiş yıl zararları bulunmasına rağmen ilgili hesap dönemi için kâr beyan ederek geçmiş yıl zararlarının indirim konusu yapılmaması durumunda, kullanılmayan geçmiş yıl zararlarının daha sonra mahsup edilmesi mümkün bulunmamakta.
Ortaklardan alacaklarınız var mı?
Şirketle ilişkili konumda olan kişilerin (örneğin ortakların) şirkete olan borçlarına emsal faiz oranı üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesi ve KDV hesaplanması gerekir. Kasa bakiyesinin çok yüksek tutarlara ulaştığı durumlarda da bu geçerli olabilir. Bu konuda hem idarenin hem de yargının görüşleri var. İlişkili kişi eğer bir şirket veya işletme ise bu durumda taraflardan biri gelir kaydederken diğeri de gider kaydedebilir. Ancak örtülü sermaye sınırını ve bu kısma isabet eden faiz ve kur farklarının ve bunlar üzerinden hesaplanacak KDV’lerin indirim konusu yapılıp yapılamayacağını incelemek gerekir.
31.12.’de fiili tespit yapın!
İşletmeler öncelikle fiili envanter işlemleri yaparak iktisadi kıymetlerin (kasadaki para, stoklar, alacak ve borçlar gibi) gerçek durumuyla muhasebedeki durumlarını karşılaştırmalı. Fiili sayım genelde stok sayımı olarak bilinir. Ancak envanter; bilanço tarihindeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek olarak tanımlanmaktadır. Örneğin; muhasebedeki bankalar hesabında 10 bin TL varken, gerçekte hesabınızda 8 bin TL bulunabilir. Envanter sonuçları ile genel geçici mizan bakiyeleri arasında farklılıklar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda, (örneğin aradaki fark ortağın kredi kartı ödemesi için kullanıldıysa söz konusu tutarın ortaklar cariye kaydı) fiili durumla kaydi durumun uyumlu hale getirilmesi en doğru olanıdır.
Binek otomobile ilişkin olarak;
Geçmiş yıllarda tutarı ne olursa olsun ilk iktisapta KDV ve ÖTV nin tamamı ilgili yılda gider yazılarak büyük bir vergi avantajı elde ediliyordu. Ancak 7 Aralık 2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazetede “Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yayımlandı.
İlgili Kanunun 13 ve 14. maddelerinde yapılan düzenlemeler ile ticari kazanç ile serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla vergi mükellefi olanların bu faaliyetlerinde kullandıkları binek otomobillerin; İktisabında ödenen özel tüketim vergisi ile katma değer vergisi toplamının en fazla 115.000.-TL’ye kadarı, ÖTV ve KDV hariç iktisap bedeli 135.000.-TL (ÖTV ve KDV dahil 250.000.-TL) kısma ilişkin amortisman tutarı gider olarak dikkate alınacak.
Burada ilk akla gelen vergi avantajlarına ve dikkat edilmesi gerekenlere yer verdik. Daha detaylı incelendiği takdirde bir çok işletmenin faydalanabileceği istisna, muafiyet, vergi erteleme yöntemleri ile avantajların olduğu görülecek. Yasal sınırlar çerçevesinde mükelleflere sağlanan bu imkânlardan öncelikle faydalanmak gerekir.
İsmail KÖKBULUT
Yeminli Mali Müşavir